“Kim bir hayra delâlet ederse, onun için hayrı işleyenin sevâbı kadar sevab vardır.” IZÂHI İslâm Dîni’nde hayır işlemek, insan kerâmet ve saâdetine vesile olan a‘mâl-i sâlihadandır. Bunun için Cenâb-ı Hak Kur’ân-ı Kerîm’-de müteaddit âyetlerle kullarını; ve Resûl-i Ekrem’i sayısız hadis-i şeriflerle ümmetini birr ve hayra teşvik etmiş ve birr ve Busebeple “belki” leri sıkça kulanıyorum. Amacım hayra vesile olabilecek düşüncelere geçebilmek. Bu konuya da böyle bakınca elimde olmadan şu diyanet takviminde okuduğum, “Sizin en hayırlınız, ailesine en hayırlı olanınızdır” hadisi şerifini tekrar hatırlıyorum. l 105 ve 106. ayetler ise; kişinin herhangi bir yeri ağrıdığında ayetlerin okunması ağrıların geçmesine vesile olur. l 110 ve 111. ayetlerin okunması ise, Peygamber Efendimizin bir hadisi ile açıklanır "Her kim sabah ve akşam İsra Suresi'ni okur ise, o gün ve gece kalbi ölmez" Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu (düşmanına) teslim etmez. Kim, (mümin) kardeşinin bir ihtiyacını giderirse Allah da onun bir ihtiyacını giderir. Buhârî, Mezâlim, 3; Müslim, Birr, 58. diyerekdua ederse, sabaha kadar apansızın bir bela kendisine isabet etmez. Kim de (sabahleyin) üç kez (aynı şekilde) dua ederse, akşama kadar aniden bir musibetle karşılaşmaz.” Müslim, Zikr, 37 (2698) Not: Bu hadisi nakleden ravi Eban b. Osman (r.a.) felç olmuştu. Ondan bu hadisi duyan bir kişi ona hayretle bakıyordu. Mesela bir parti için seçimi kaybetmek, hayra vesile olmayabilir mi? Yoksa birileri geleceği biliyor da, dua ile Allah’ı kendilerince doğru olduğunu zannettikleri bir işe ikna etmeye mi çalışıyorlar. İşte bu tam da dua ile istenen beladır aslında. Biz ne olursa olsun, hayırlısını isteyelim, eş de olsa iş de! G6rU. Vahhabilik, Arap yarımadasında ortaya çıkmıştır. Şahısların aşın derecede kutsallaştınlması, onlardan bereket umulması, onla­rı ziyaret ederek, Allah'a yakın olmak istenilmesi, dinde bulunmayan, bid'atlann çoğalıp dini törenlere ve dünyevî işlere hakim olması se­bebiyle, ortaya» bunlara karşı çıkan ve İbn-i Teymiyye'nin mezhebi­ni yeniden canlandıran Âna bakarak çalışmayı, azmi ve tevekkülü bırakmak insanın kendi eliyle kendisini umutsuzluğa ve mutsuzluğa hapsetmesidir. Merhum Mehmet Akif’in şu mısralarda dillendirdiği sanki budur: “Âtiyi karanlık görerek azmi bırakmak. Alçak bir ölüm varsa, emînim, budur ancak”. [1] el-Câsiye 45/24. Kim farkında olursa suçsuzdur, kim inkar ederse kurtulmuştur. Fakat kim razı olur ve tabîi olursa ” (Müslim, İman, 3445) “Ey insanlar, Allah Azze ve Celle şöyle buyuruyor: Bana dua ettiğinizde duanızı kabul etmediğim, Benden bir şey istediğinizde onu size vermediğim, benden yardım ve zafer istediğinizde size yardım Açıklama: Kadı İyaz, hadise iki vecihten açıklama getirir: 1. Resûlullah'ın böyle hükmetmesinin sebebi şudur: Kul, ALLAH'a olan şükrünü, ALLAH'a itaat ve emirlerini ifa ile eksiksiz olarak yerine getirebilir. ALLAH'ın emirlerinden biri de, ALLAH'ın nimetlerinin kendine ulaşmasında vasıtalar durumunda 29 Haziran 2013 Sonra bana salât getirin. Çünkü gerçekten kim bana bir defa salât getirirse, Allah onu on rahmet ile anar. hadisi gereği, vesile duasının ardından başka dualar da yapılabilir

kim bir hayra vesile olursa hadisi arapça